Saç ekiminden sonra yüz şişmesi ve kafa derisinde şişme hemen hemen her hasta görülmektedir. Bu şişlik saç ekiminin tamamlandığı anda başlıyor ve ortalama 4-5 gün devam etmektedir. Operasyon sonrası ilk gün daha fazla olmak da iken her geçen gün gittikçe azalıp tamamen sonlanmaktadır.
Contents
Saç ekiminden sonra oluşan şişlik nasıl geçer?
Şişlikler yaklaşık olarak bir hafta içerisinde kendiliğinden kaybolmaktadır. Bu sıvılar vücut dolaşımından böbrekler aracılığıyla atılmaktadır. Ayrıca alın ve yüz bölgesine buz torbası uygulamasıyla şişlikler inmektedir. İki saat arayla tekrar edilen buz torbası uygulamasıyla ödemin inmesi sağlanabilir.
Saç ekiminden sonra kaç gün sonra dışarı çıkılır?
SAÇ EKİMİ SONRASI İLK HAFTA – Saç ekimi operasyonu sonrasında hasta hemen evine dönebilmektedir. Kısa süre içerisinde normal hayatına da dönüş yapabilecek olan hasta, bu süreç öncesinde ilk gün bazı önemli noktalara dikkat etmelidir. Verilen ilaçların düzgün kullanımı çok önemlidir.
- Doktor tarafından size verilecek olan antibiyotik ve çeşitli ilaçların tam saatinde ve düzenli olarak alınması gerekmektedir.
- ARABA KULLANMAYINIZ: Uzun süreli bir operasyonun ardından ilaç ve ağrı kesici kullanıldığı için ilk 12 saat araba kullanılması tavsiye edilmez.
- TERLEMEYİNİZ VE YORULMAYINIZ: Saç ekimi sonrasında terlemek yeni ekilen saçlara zarar verebilmektedir.
Önemli bir operasyon sonrasında yorgun düşen bünyelerde saç kökleri gerektiği gibi tutmayıp kopabilmektedir. Bu yüzden
Ağır işler, Herhangi bir spor türü ve Cinsel ilişki
Özellikle ilk 3 gün yasaktır. STRES SAÇLARINIZA DÜŞMAN: Greft nakli sonrasında iyice hassaslaşan saç kökleri, sizin psikolojinizden ve kaygı ya da stresinizden etkilenebilmektedir. Bu süre içerisinde stresten uzak durmalısınız. İLK HAFTA ALKOL KULLANMAYINIZ: Saç ekimi sonrası çeşitli komplikasyonların önlenmesi açısından antibiyotik tedavisi yapılmaktadır.
Dolayısıyla doğrudan kana karışabilen alkol ile antibiyotik alımı vücut açısından ciddi sonuçlar oluşturabilmektedir. Olumsuz sonuçlar yaşamamak için ilk 1 hafta alkol kullanmayınız. İSTEDİĞİNİZ POZİSYONDA UYUYABİLİRSİNİZ: Saç ekimi sonrasında ekiminiz FUE yöntemi ile yapılmışsa istediğiniz pozisyonda (yüz üstü, sırt üstü ya da yan) uyuyabilirsiniz.
FUE yönteminde donör bölgeden saç kökleri toplanırken herhangi bir kesik ya da dikiş meydana getirilmediği için, sırt üstü yatmanızda herhangi bir sakınca bulunmamakta ve ense bölgenizde ağrı olmamaktadır. Gece uyurken saç ekimi yapılan bölgeye hasar verecek, anormal hareketlerde bulunmamaya dikkat etmeniz yeterli olacaktır.
MÜMKÜNSE ÜÇ GÜN İSTİRAHAT: Saç ekimi sonrasında ilk üç gün mümkünse dışarı çıkmamak ve istirahat etmek, küçük yaraların hızlı bir şekilde kapanmasını sağlayacaktır. ÇARPMALARA KARŞI SAÇ EKİM BÖLGESİNİ KORUYUNUZ: Saç ekim sonrası ekim bölgesine herhangi bir darbe almamanız çok önemlidir. Bu konuya azami önem veriniz.
Nakledilen yeni yerlerine alışmaya çalışan saç köklerine uygulanacak herhangi bir baskı o bölgeye zarar verebilir ve köklerin çıkmasını engelleyebilmektedir. Dışarı çıkılacaksa, fazla sıkı olmayan bir şapka ile ekim yapılan bölge korunmalıdır. İLK 3 GÜN SAÇINIZI YIKAMAMALISINIZ: 72 saat sonra saçınızı yıkayabilirsiniz.
Saç ekimi yapılan bölge de dahil olmak üzere saçınızı 3. Gün sonunda yıkayabilirsiniz. İlk 15 gün banyo sırasında sıcak su ve basınç kullanılmaması gerekmektedir. Saçlarınızı yıkarken parmaklarla baskı uygulayarak masaj hareketleri yapmayınız. Doktorunuz tarafından önerilen bakım ürünlerini kullanabilirsiniz.
İlk ay, başınızı HAVLU İLE KURULAMAYINIZ. Kurulama işlemini uzaktan hafif ve ılık hava ile yapabilirsiniz. Saç ekimi sonrasında, doktorunuzun önerdiği zaman boyunca saç spreyi ve jöle kullanmayınız. SOSYAL AKTİVİTELER: Saç ekimi sonrasında kafa bölgenize zarar getirmesi muhtemel tüm aktivitelerden uzak durmalısınız.15 gün sonra travma yapmayacak sporları tercih edebilirsiniz.
Saç ekimi sonrası saçlar ne zaman yumuşar?
Saç Ekimi Sonrası Greftler Kaç Günde Tutar? Hastalarımızın bize en çok sorduğu sorulardan birisi de saç ekimi sonrasında greftlerim kaç günde tutar? Bence ilk 10 gün çok kritik, çünkü greftler 10 gün geçtikten sonra yeni yerlerine gayet iyi adapte oluyor.
Daha sonra yerlerinden çıkmaları çok zor. Ufak dokunuşlarla veya şapka vs temasıyla greftlere bir şey olmaz. Tabii ki greftlerdeki kabukların tamamen temizlenmesi birkaç gün daha sürebiliyor ama 10 günden sonra bir şeylerin yolunda gitmeme ihtimali çok düşer ve hastalar rahat hareket edebilirler.10 gün sonrasında hastalar, topla yapılan sporlar ya da yakın dövüş sporları gibi kafaya sert darbe riski taşıyanlar dışında her türlü spor aktivitesine başlayabiliyorlar.
Aslında 10, gün sonrasında greftlerin zarar görmesi için ya başınızı sertçe bir yere vurarak kanamasına ve çıkmasına neden olmalısınız ya da grefti tutup kendiniz dışarı çekmelisiniz (bunu sertleşmiş bir kalın kabuk parçasını temizlemeye çalışırken de yapabilirsiniz, dikkatli olun ve kabukları yumuşak masajla temizleyin).
Yıkama ve operasyon sonrası bakım greftlere zarar gelmemesi konusunda anahtar. İlk yıkama genellikle 2. gün yapıldıktan sonra ilk hafta greftlere fazla dokunmadan, nazikçe yıkama yapılmalı.2. haftada biraz daha masaj yaparak kabukların yumuşatılması ve temizlenmesi gerekiyor. Saç ekimi sonrasında ekilen saç greftlerinin kökleri deri içinde kalıp yaşamaya devam ederken, 10-15,
günlerde kıl kısımları yavaşça dökülmeye başlar ve ekilen tüm saçlar, ekimden yaklaşık 1-1.5 ay içinde kaybedilebilir. Bu yüzden hastalar saç greftlerini kalıcı olarak kaybettiklerini düşünebilirler. Fakat deri içinde yaşayan saç kökleri ise yaklaşık 3-4 ay içinde saç üretimi yaparak yeni saçlarınızın çıkışını sağlayacaktır.
Saç ekiminden sonra kafa şişmesi normal mi?
Saç nakli operasyonunu yaptırdıysanız kafa derisinde ve yüzde şişlik olması kadar doğal bir şey yoktur. Saç ekiminden sonra yüz şişmesi ve kafa derisinde şişme hemen hemen her hasta görülmektedir. Bu şişlik saç ekiminin tamamlandığı anda başlıyor ve ortalama 4-5 gün devam etmektedir.
Tuzlu su ödeme iyi gelir mi?
Vücuttaki Ödemden Kurtulmanın 8 Yolu İlk olarak; aşırı tuz ve paketli yiyeceklerin tüketimi vücuttaki sodyum miktarını arttırır. Sodyumun su tutumu etkisi olduğu için ödeme yol açar. Ayrıca; çok fazla oturmak veya uzun süre ayakta kalmak kan akışının düzenli bir şekilde devam etmesini engeller.
- Bu yüzden dokuların su tutmasına neden olabilir.
- Eğer oturarak çalışıyorsanız; her 30 dakikada bir oturduğunuz yerden kalkıp hareket etmeyi ihmal etmeyin.
- Ayrıca; ödem probleminiz devam ediyorsa mutlaka doktor kontrolünü ihmal etmeyin.
- Alp ve damar hastalıkları vücutta su tutumuna neden olabilir.
- Bunun dışında kullanılan doğum kontrol hapları, hormon tedavisi, tansiyon ilaçları, ağrı kesiciler, antidepresanlar ve kemoterapi ilaçları ödeme yol açabilir.
Doktorunuzla konuşup tedavinizi bu duruma göre düzenlemenizi isteyebilirsiniz. Bu yazımda ödem sorununuzdan kurtulmanın 8 yolundan bahsedeceğim.1- Tuz tüketiminizi azaltın Tuz; sodyum ve kloritten oluşur. Sodyum vücuttaki suyu bağlayarak hücrelerin içinde ve dışında sıvı dengesini sağlar. 2- Düzenli egzersiz yapın Egzersiz; kısa dönemde vücuttaki ödemin atılması için iyi bir yöntemdir. Çünkü herhangi bir egzersiz türü vücuttaki terleme arttırır. Bu sayede vücut su kaybetmiş olur. Ayrıca; egzersiz sırasında vücut kaslara su geçişi sağlar.
- Bu da hücre dışındaki suyun azalmasına yardımcı olur.
- Ancak; egzersiz sırasında yine de bolca su tüketilmesi gerekir.3- Uykunuzu yeterli bir şekilde alın Uyku; böbreklerdeki sinirleri uyarark sodyum ve su dengesine yardımcı olabilir.
- Ayrıca; yeterli uyku vücudun hidrasyon seviyesinin kontrol edilmesine ve ödemin minimize edilmesine katkı sağlar.
Yetişkin bireyler için yeterli uyku süresi 7-9 saat arasıdır. 4- Stresi azaltın Uzun süreli stres; vücttaki kortizol hormonu seviyesini arttırarak direkt olarak vücutta su tutumuna yol açabilir. Ayrıca; stres ve kortizol seviyesi vücuttaki su dengesini sağlayan ADH hormonunu arttırdığı için de ödem görülebilir. Bu yüzden stres seviyenizi kontrol altında tutmak çok önemlidir.5- Potasyum, magnezyum ve B6 vitamininden zengin beslenin Magnezyum; sodyum ve potasyumla birlikte vücuttaki sıvı dengesinin sağlanması için önemli bir elektrolittir.
- Ayrıca; spor performansı için de önemli bir mineraldir.Bunun dışında PMS döneminde ödemin azaltılması ve PMS semptomlarının giderilmesine de yardımcı olur.
- Magnezyum desteği kullanabileceğiniz gibi magnezyumdan zengin beslenmenizde ödem atılmasına fayda sağlar.
- Bitter çikolata, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler ve tam tahılları beslenmenize ekleyin.
Potasyumda etkili olan bir diğer mineraldir. Potasyum; sodyum dengesini sağlayark ve idrar üretimini arttırarak vücuttaki suyun atılmasını sağlar. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, muz, avokado, domates, yoğurt ve diğer süt ürünlerini tüketerek vücuttaki potasyum seviyesini arttırabilirsiniz. 6- Daha fazla su için Su tüketimi vücuttaki ödemin azaltılması açısından çok önemlidir. Yetersiz su içildiğinde vücut su düzeyini sabit tutmak için daha fazla su depolar. Ayrıca; günlük optimal su alımını sağlamak uzun dönemde ödem atılmasına destek veren karaciğer ve böbrek sağlığı açısından da faydalıdır.
- Bunun dışında; su tüketimini arttırmak genel sağlık, yağ yakma ve beyin fonksiyonlarını düzenlemek açısından da çok önemlidir.
- İdrar renginizi takip etmek, hava durumu egzersiz düzeyiniz tüketeceğiniz su miktarını belirlemek açısından güzel bir yöntem olacaktır.7- Karbonhidratı azaltın Karbonhidratlar kasta ve glikojen olarak karaciğerde depolanmaktadır.
Ama; glikojenin su tutma özelliği vardır. Bu yüzden düşük karbonhidratlı beslenme ile glikojen depoları boşaldığı için kısa sürede kilo kaybı olabilmektedir. Ayrıca; karbonhidratlar insülin seviyesini arttırır. İnsülin seviyesinin artmasıda sodyum tutumuna ve suyun böbreklerden geri emilimine yol açmakta, bu durumda vücuttaki su seviyesini arttırmaktadır.
Düşük karbonhidratlı diyetlerde insülin seviyesini düşürerek ödemin azaltılmasına katkı sağlamaktadır.8- Bitkilerin ödem atıcı etkisinden faydalanın -Mısır Püskülü-At Kuyruğu-Maydanoz-Hibiscus-Rezene-Isırgan otu -Karahindiba ödem atıcı bitkilerdir. Bitki çayı şeklinde tüketerek vücuttaki ödemin atılmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Ancak; bir çok bitkinin ilaçlarla etkileşimi olabilmektedir. O yüzden bu bitkileri kullanmadan önce lütfen doktorunuza danışınız. : Vücuttaki Ödemden Kurtulmanın 8 Yolu
Saç ekiminden kaç gün sonra masaj yapılır?
Saç Ekimi Sonrası Olabilecekler – Bazı kişiler saç ekimi sonrası masaj yapmanın kaşıntı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabileceğine inanmaktadır. Ancak gerçekte ilk 10 gün boyunca masaj yapmak faydadan daha fazla zarar verir. Doktorunuz size ameliyat sonrası herhangi bir rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olacak bazı ilaçlar yazacaktır.
Merhemleri günde iki kez veya doktorun önerdiği şekilde uygulayın. Bunun yanı sıra, soğuk kompresler de ağrı ve kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Yaralarınızın nasıl iyileştiğini gözlemlemek de önemlidir. Düzgün iyileşmemiş yaralara masaj yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin. En iyi formül ekimi sonrası 10-14 gün sonra kafa derinize nazikçe masaj yapmaya başlamak ve ameliyattan bir ay sonra düzenli masaja devam etmektir.
: Saç Ekimi Sonrası Masaj Ne Zaman Yapılır – Gold City Premium Saç Ekimi
Saç ekiminden sonra Terlersek ne olur?
Saç ekiminden sonra hastalar ekilen greftlerin zarar görmemesi için aşırı terlemeden kaçınmalı, işlemden sonraki ilk on gün saçlarına dokunmaktan ve çekmekten kaçınma talimatlarına çok dikkat etmelidirler. Egzersiz aşırı terlemeye neden olabilir. Ancak sıcak alınan duşlar, saunaya girmek veya aşırı sıcak bir günde uzun süre dışarıda kalmak da terlemeye sebep olabilir.
- Saç ekimi sonrası başın aşırı terlemeden korunması için hastaların ağır işlerden veya fiziksel aktiviteden de kaçınmaları gerekir.
- Şişlik riski ortadan kalkana kadar hastanın tansiyonu ve kalp atış hızının güvenli bir bölgede kalması önemlidir.1.
- Operasyondan sonraki ilk hafta sıkı bir şapka takmak doğru bir davranış olmayacaktır çünkü greftlerle temas sürtünmeye neden olabilir.
Bu süre zarfında herhangi bir şeyin başınıza değmemesi en doğrusudur.2. Hasta sıcak bir iklimde yaşıyorsa, işlemi takip eden ilk 2-3 hafta mümkün olduğunca kapalı mekanda kalması önerilir.